Maliyetlerdeki yükseliş yeni konut üretimini olumsuz etkilediğinden, arz-talep dengesizliğine neden oluyor. Hammadde, navlun, enerji giderleri ve arsa bedelleri gayrimenkulde bilançoları bozdu. Tedarik, üretim ve stok sorunu hammadde tarafında maliyet artışına neden olurken, deniz ulaşımında yaşanan navlun problemi ile işletme giderleri katlandı. Yine enerji tarafında yaşanan fiyat artışları ve buna eşlik eden kur şokları bilançoları yönetilebilir olmaktan çıkarmaya başladı. En büyük maliyet artışına neden olan arsa bedelleri rasyonel olmaktan çıktı.
Sektör henüz tam manasıyla dengeye oturmuş değil. Sektörün yeniden hareketlenebilmesi için ilk etapta kurda istikrarı devamlı kılacak yeni düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gereklidir. Bu tek başına yeterli olmayacaktır, çünkü en büyük maliyet artışına neden olan arsa bedellerine ait suistimalleri ortadan kaldıracak düzenlemelere gayrimenkul geliştiricilerin ciddi ihtiyacı bulunuyor. Arz ve talep dengesizliğinden oluşan yüksek fiyatlar bir balon oluşturabilir. Sektörün yakın gelecekte, ‘fiyatlama krizi’ yaşamaması için arz üretimi ile denge sağlanmalı.
Şu anda konutlar ağırlıkla yüksek gelir grubuna satılıyor, “Orta gelirli yüksek fiyatlardan ötürü konut alamıyor. Düşük gelir grubunda bulunanlar için ise konut almak artık hayal oldu. Yüzde 24’e yükselen konut kredilerinden dolayı yakın gelecekte yeni fiyatlamaların oluşmasını görebiliriz. Şu anda ağırlıkla alıcı durumda bulunan grubun almayı bırakması halinde çok daha büyük sıkıntı ortaya çıkacak.